Rock müziğin sevilen isimlerinden Aylin Aslım..Şebokolik Dergide Bizlerle..

Şebokolik : Sohbetimize direkt 3. albüm çalışmaların hakkında başlıyorum… Verdiğin aradan sonra diğerlerine göre daha sert bir albüm ile geleceğini belirtmişsin.. Senin de belirttiğin gibi “nihayet” diyenleri duyuyor gibiyiz…Albüm hakkında dinleyicilerine ne söylemek istersin ?

Aylin Aslım : Ara vermedim ben! Sık ve seri bir üretim sürecindense daha ağır ama sindirerek çalışmayı tercih ediyorum sadece. Bu albüm de diğerleri gibi kendi şarkılarımdan oluşacağı için, diğer ikisiyle ortak yönleri mutlaka olacaktır; ama bu albümde sahnede nasıl çalacaksak öyle kaydetmek istedim herşeyi- olabildiğince sade, sek ve dinamik. Davul, bas, kuru ve sert gitarlar ve ben. Allayıp pullamadan, şarkı neyse o. Albüm için Safa Hendem, Mehmet Ünal ve Kaçaktan çok sevgili arkadaşım Övünç Danacıoğlu’yla çalışıyorum.

Şebokolik : “Gel git “ de içine kapanık ,sakin bir kız vardı karşımızda…Duygusal, melankolik ,karamsar şarkılar…”Gülyabani” yi dinlediğimizde ise geçen yılların seni olumlu yönde değiştirdiğini görüyoruz…kıpır kıpır eğlenceli bir halde çıktın karşımıza…Peki 3. albümde Aylin nasıl?

Aylin Aslım : Gülyabani bana kalırsa eğlenceli olmaktan çok alaycı ve iğneleyiciydi. Tabii ki ve iyi ki Gelgit kadar depresif değildi. Alaycılık ve mizah bu albümde de var, ama farklı bir biçimde.

Şebokolik : Güldünya’yı anlatır mısın bize? Tanışman,duyguların…sansürlenişi…

Aylin Aslım : Güldünya’nın vurulduğunu gazetelerden öğrendim ben de herkes gibi. Sonasını biliyorsunuz: şarkı yazdım, sansürlendi, ama konserlerde Türkiye’nin her yerinde çalıp söyledik şarkıyı. Onu sansürleyemezler işte! Her zaman bir çıkış yolu olduğuna inanmak zorundayız!

Şebokolik : Albüm hazırlığı dışında yaklaşık 2 senedir “rock sınıfı” diye adlandırılan bir projedesin.Peki bu proje ne üzerine? Tam olarak amacı nedir, biraz bahseder misin ?

Aylin Aslım : Rock Sınıfı çocuklara temel kavramları ders yerine müzikle öğretmeyi hedefleyen, alternatif bir eğitim yöntemi öneren bir proje. Benden başka Replikas, Nejat Yavaşoğulları, Cahit Berkay, Demirhan Baylan, Özge Fışkın ve daha birçok müzisyen arkadaşın yer aldığı bir albüm yapıldı. Projeyle ilgili daha kapsamlı bilgiyi www. rocksinifi. com dan edinebilir, benim seslendirdiğim “madde” adlı şarkının muhteşem animasyon klibini izleyebilirsiniz…

Şebokolik : Sabahat Akkiraz ile sahne aldın,bu nasıl bir duygu? Tamamen farklı tarzlarda müzik yapmanıza rağmen aynı sahnede yer aldınız…

Aylin Aslım : Sabahat Akkiraz Türk halk müziğinde çok özel ve önemli bir ses. Onunla aynı sahnede olmaktan onur duydum. Türkülerle uzun süredir ilgileniyorum ve araştırıyorum, gezip kayıtlar yapıyorum. Zaten ne kadar farklı olabiliriz ki, maksat gönüller bir olsun, güzel müzik olsun…

Şebokolik : Müzik bir tutku mudur, yaşam biçimi midir sizin için? Bir çok sanatçı geleceğini değiştirebiliyor büyük bir riske girerek okullarını bırakıyor..Sen de öğretmen olmak yerine müzisyen olmayı tercih ettin…Peki ya başaramasaydın?

Aylin Aslım : İşte tam olarak o korku sayesinde olmayacak şeylere katlanıp, her türlü imkansızlık ve belirsizliğin içinde sabredip devam edebiliyor insan. Mutsuz olacağından emin olduğun bir hayatın güvencesi yerine, istediğin şey için çabalamayı tercih edeceksin. Bir şeyleri göze almadan hiçbir şeyi başlatamazsın. Müzik sadakat, sabır ve inanç işidir.

Şebokolik : Kendine örnek aldığın, taparcasına sevdiğin ve en önemlisi müziğinden etkilendiğin müzisyenler var mı?

Aylin Aslım : Dinlediğimiz, hatta istemsizce kulağımıza çalınan herşeyden etkileniriz. Bu bir insan da olabilir, vapur da, kuş da, rüzgar da. Ürettiklerimiz de tüm bunların bizdeki yansımasından başka birşey değildir… “Yaratmak” lafından bile hoşlanmıyorum; hiçbirimiz tanrı değiliz, yaratmıyoruz, sadece dile getiriyoruz.

Şebokolik : Türkiye’den bir rock sanatçısı ya da grubu dünyaya açılacak ve başarılı olacak olsa bu kim olurdu sence?

Aylin Aslım : Bilemem… Dünyaya açılmaktan kastımız Amerika ve Avrupa’nın onayını almak mıdır acaba, bir düşünmek lazım… Türkiye de dünyadadır ve mesela Şebnem Ferah da Türkiye’nin en önemli ve en başarılı müzisyenlerinden biridir. Bu gerçeği görebilmek için illa Şebnem’in anadilinden farklı bir dilde şarkı söyleyip Amerika ve Avrupa’yı fethetmesi gerekmez. Türkiye gibi muhafazakar bir ülkede Rock müzik yapan bir kadın olarak Şebnem’in geldiği yere gelmek bence çok açık ve net bir başarıdır…”Evet gerçekten çok iyi” diyebilmemiz için Batı’nın onayını almak şart mıdır? Bence değildir.

Şebokolik : Stüdyo ve sahne dışında…Aylin Aslım ne yapar ?

Aylin Aslım : Kendi halinde yaşamaya çalışır…

Şebokolik : Şebnem Ferah ve fanları hakkındaki düşüncelerin nedir?

Aylin Aslım : Şebnem herşeyden önce arkadaşım. Bu ülkede aynı işi yapıp güvenebileceğim insan sayısı çok azdır ama Şebnem yıllar içinde desteğini hiçbir zaman esirgemeyen, varlığını her zaman yanımda hissettiğim, cömert, kocaman kalpli kızarkadaşım olmuştur. Saygı duyduğum, başarısıyla gurur duyduğum, mutlu olduğum, hassas ruhlu güzel arkadaşım… Onu çok seviyorum. İyi ki var.

Fanlarına gelince, bence bu kadar ateşli ve sadık bir fan kitlesinin örneği sadece Türkiye’de değil dünyada da fazla yoktur! Konserlere gelme motivasyonumda seyircinin ciddi payı var. Şebnem’in konserine gittiğim zaman bu bambaşka bağlılığı ve gönülden sahiplenme duygusunu çok net hissediyorum. Bunu görmek beni kelimenin en basit haliyle “acayip mutlu ediyor”, COŞUYORUM desem abartmış olmam. Emek verilen bir şeyin karşılığını insanların kalbinde bulduğunu görmekten daha güzel şey var mı?