Şebokolik Dergi her sayısında sizin için bir Şebnem Ferah Konseri izlemeye ve sizinle paylaşmaya devam ediyor..Bu yazıda Koçfest 2008 konserinden.Arkadaşımız sizler için özel bir konser inceleme yazısı hazırladı.

Şebnem Ferah durdurak bilmiyor. Bir yandan konser turneleri derken diğer yandan hayranlarından aldığı ilhamla yeni albüm çalışmalarına devam ediyor.Rock’ın Kraliçesi’nin büyüleyici performanslarıyla coşan Şebocularla, hayranlarına sonsuz değer veren Şebo arasında inkar edilemeyecek bir , sevgi ve enerji alışverişi olduğu kesin.Şebnem Ferah da bunun farkında olarak bu sevgiyi ve enerjiyi üretimleriyle doruk noktasına çıkarıyor.Bunu hem konserlerinde sergilediği performanslarından hem de albüm çalışmalarından anlamak mümkün.Müzik endüstrisinde bulunduğu 10 yıla 5 stüdyo albümü ve bir konser DVD si sığdıran Kraliçe’nin yeni albümü de heyecanla bekleniyor.

Gelelim en son çıktığı konser turnesine. Geçen sene yine aynı sanatçıyla yolan çıkan Koçfest’in bu yıl ki tercihi yine Şebnem Ferah’tı. Koçfest 2008′in diğer bir konuğu da Hayko Cepkin’di.

14 ilde konser veren Şebnem Ferah her ilde hayranlarına unutulamayacak güzellikte saatler yaşattı. Değişik illerden konserlere katılan hayranların konser yorumlarına bakılırsa Şebnem Ferah ve ekibi emeklerinin karşılığını fazlasıyla almışlar.Ben turnenin son ayağı olan ve İstanbul Parkorman’da gerçekleştirilen konsere gittiğim için gözlemlediğim ayrıntıları o konsere dayanarak anlatmak durumundayım.

Konser alanına gittiğimde saat 15:30 civarındaydı. Saat 13:00 da kapıları açılan Parkorman’a insanlar doluşmuştu bile. Bekleyiş uzun olsa da sonunda Şebo nun varlığını ve şarkılarıyla yaşayacağımız o değerli saatleri düşünmek bize heyecan veriyordu. Nihayet sahne ışıkları yandı ve çığlıklar başladı

Turnenin her ayağında olduğu gibi ilk olarak sahneye Hayko Cepkin çıktı.Sahne şovuyla göz dolduran Hayko kendi hayranlarının yanı sıra konseri izlemeye gelen herkesi coşturdu.Tabi Şebo hayranları enerjilerini Kraliçe’ye sakladılar

Ve beklenen an geldi…Hayko sahneyi Şebo’ya bıraktıktan 15-20 dk sonra Şebnem artık karşımızdaydı.Okyanus’u beklerken Çakıl Taşları’yla performansına başladı ve artık herkes ‘Benim çakıl taşlarım var…’ diyordu.Hiç ara vermeden en sert parçalarından biri olan ‘Delgeç’ e geçti ve üstünde bulunduğumuz tahta platform siz zıplamasanız da sizi yerinizden oynatıyordu Şebo’nun çığlıkları bizi bizden alıp götürmüşken şarkı bitti ve Şebnem tatlı tatlı konuşuyordu.Konser turnesinin son ayağında oldukları için ekip olarak biraz duygusal olduklarını fakat evde ve İstanbul’da olmanın çok güzel olduğunu söylüyordu.Biz de Şebnem Ferah ve ekibiyle zaman geçirmenin bize verdiği mutluluğu çığlıklarımızla onlara ilettik Ve konser devam ediyordu…’Can Kırıkları’ ve ‘Ben Şarkımı Söylerken’ parçaları bizlerin eşliğiyle eminim ki Şebo için daha da tadına doyulmaz bir hal aldı..’Mayın Tarlası’nda bir başımızaydık şimdi de,kulaklarımız yalnızca Şebo’nun çığlıklarıyla çınlıyordu.Daha sonra Şebo ‘Kelimeler Yetse’ albümünden -bizim de onayımızı alarak- bir parça daha okumak istediğini söyledi ve ‘Gözlerimin Etrafındaki Çizgileri’ eşsiz yorumuyla okudu.’Biz Şeboya hep aşığız. ’  ‘Yeniden Doğup Gelsem’le yerimizde duramazken ‘Sil Baştan’ bizi kendimize getirdi ve her zaman olduğu gibi düşündürdü biraz.Sıradaki şarkı ‘Sigara’ olunca ellerde sigara dillerde şarkı vardı. Şebo’nun dansını görmek için parmak uçlarımda duruyordum. O bir Melek gibi görünüyordu sahnede ve ben hayalimde kanatlarını canlandırabiliyordum.  Ayrıca Şebnem’in değişik yorumu dikkatimi çekti ve oldukça güzeldi. ‘Perdeler’,'Ben Bir Mülteciyim’ ve ‘Geçmişe Yolculuk’ derken Şebo ‘Yağmurlar’ı söylüyordu ve bizde eşlik ediyorduk.Nakaratı hiçbir enstrüman olmadan sadece biz söyledik. Sonra Şebom ‘yağmurlar yağsın yüzüme’ diye haykırıyordu..Ve şarkının sonunda Ozan Tügen’in yanına giderek klavyede ona eşlik etti. Alışılmışın dışında olduğu için biz de şaşırdık başta ama Şebo her işinde olduğu gibi buna da titizlikle çalışmış ve bize en güzel şekilde sunmuştu. Şebnem’in hayran kitlesinin her geçen gün artmasındaki sebeplerden biri de bu olsa gerek, her geçen gün kendini geliştirmesi.Yağmurlar bitti ve artık sıra o eşsiz performansların sergileneceği ‘Fırtına’daydı.Şebnem gitarını eline aldı ve artık performansın doruk noktasına ulaşılmıştı.Biz enerjimizi son damlasına kadar harcıyor bir yandan zıplayıp bir yandan şarkıya eşlik ediyorduk.Şarkı bitti ama ritim hala devam ediyordu…

Şebnem sırayla bütün ekip arkadaşlarını sunmaya başladı ve ilk sıra Akyan İlkan’ındı.Davulunu resmen konuşturan Aykan’ı büyük bir dikkatle ve hayranlıkla izledim.Kelimelerin tükendiği yer işte orasıydı…Ve Şebnem de eline bagetleri almıştı. Aykan davullara vururken Şebnem de zilleri çalıyordu…Yenilikte sınır tanımayan Şebnem bir kez daha kendisine hayran bıraktı beni ve herkesi.İkinci sırada bas gitarın ustası Buket Doran vardı ve gitarıyla harika bi solo performans sergiledi.Biz hayranlığımıza hayranlık katarken onlar bizi etkilemeye devam ediyordu.Klavyesiyle harikalar yaratan Ozan Tügen, tuşlara bakmadan gözümüzün içine baka baka sergiliyordu performansını.Geri vokalde Şebo ya eşlik eden, Şebo’nun deyimiyle, ‘Meleksi Sesiyle’ Ceren Akyıldız solo performansıyla gecenin güzelliğine güzellik kattı.Elektro gitar çalan bi çok amatör gitaristin idolü olan ve hayranlarının ‘Metoboy’ olarak seslendiği Metin Türkcan’a sıra gelmişti artık ve Metoboy da akıllardan hiç silinmeyecek solo performansını sergiledi.Performansın tavan yaptığı bir geceydi ve bizim onları alkışlamaktan ve enerjimizi onlara aktarmaktan başka yapabileceğimiz çok fazla bir şey yoktu.Ve konserin sonuna geldik.Şebo bu aşk fazla sana diyordu.Ama bizim bu mükemmel kadına olan aşkımız az bile.Şebnem son parçada hayranlarının arasına geldiğinde en önde olmayı çok isterdim.Ve maalesef bize bu harika geceyi yaşatan ekip artık sahnede bize selam veriyodu.Hepsi gittikten sonra Şebo geri dönüp tekrar selam verdi.

Bütün bunların dışında Şebo’nun şarkılara kattığı yeni yorumları, alışılmışın dışında, şarkılarındaki iniş çıkışları dikkatimi çekmedi değil. Özellikle Sigara ve Perdeler parçasındaki farklılık çok hoşuma gitti. Ve Şebnem, benim gittiğim diğer konserlerine oranla sanki daha enerjik daha fıkır fıkır daha hareketliydi. Bunun sebebi de hayranlarından aldığı ilhamla üretimlerine tam gaz devam etmesi ve bize sunacaklarının verdiği heyecan olsa gerek.

Bir Şebo fırtınası daha gelip geçti… Etkisi hala üzerimdeyken sizinle paylaşmak istedim. Ne derece aktarabildim bilemiyorum ama umarım benim orada hissettiklerimi az da olsa sizlerde hissetmişsinizdir.

Fotoğraflar: Gizem Yıldırım