Enstrüman Dünyası “Piyano”

Yeni sayımızda tekrar sizlerleyiz ve birbirinden güzel enstrümanları tanıtmaya devam ediyoruz.Bu sayıda enstrüman tanıtımını tamamen değerli müzisyen arkadaşımız yapacak. Sezgin Alkan bu sayıda sizlere piyanoyu ve piyano hakkındaki görüşlerini anlatacak..


Merhabalar.Ben Cem Adrian’dan tanıyacağınız üzere Sezgin Alkan.Müzik hayatına çok ufak yaşlarda babamında müzisyen olması etkeni ile atıldım ve atılmamım sebebinde olan ilk enstruman piyanodur.Benim için bu yaşıma dek hayatımın ayrılmaz bir parçası oldu.Sevinçlerimin, gözyaşlarımın çoğunlukta sebebi olan hayatıma bu güzel rengi veren piyano hakkında bir kaç bilgiyi, tarihi gerek Wikipedia’dan ekler ile gerek kendi birikimlerim ile paylaşıyorum.

İlk Piyano 1700 lü yıllarda İtalya – Floransa’da Bartolommeo Cristofori’ tarafından yapıldı.Cristofori’nin en büyük başarısı, piyanonun temel mekanik sorunu olan, çekicin tellere vurması anında sesin çekicin etkisi ile sönümlenmemesi ve çekicin çok çabuk bir şekilde tellerden ayrılarak notanın yeniden çalınabilmesi sorununa bir çözüm üretmesidir. Öldüğü 1732 yılına dek 20 civarında piyano üretti.

Fransız Marius’un bu çalgıya katkısı, tokmaklı klavseni bulmak oldu. Saksonyalı Silbermann ise, Schröter’ in çekiç sistemini geliştirdi ve Bach’ın da değerli öğütlerinden yararlanarak, klavyenin tüm ses genişliğinde eşit bir ötüm elde etmeyi başardı. Augsburg’ da org yapımcısı Johann Anderas Stein (1728-1792) Alman veya Viyana usülü denen mekanizmalı piyanolar meydana getirdi. 1789′da Stein, ayrıntıları belirtmek için kullanılmakta olan dizliklerin yerine pedal koydu. Andreas ve torunu Johann Baptist Streicher (1796-1871), piyanonun yapısını (Beethoven’in arzusu üzerine) daha da sağlamlaştırdı ve ikinci bir otum kapağı ekleyerek daha dolgun bir ses sağladı. Piyano sanayinin gerçek kurucusu Alman Zumpe’ dir, “kılavuzlu” denen mekanik piyanoyu gerçekleştirdi. İlk düz piyanoyu, 1789′ da İrlandalı William Southwell yaptı. Sebastian Erard 1822′de piyano yapım tekniğini geniş ölçüde etkileyen bir yenilik getirdi (ikili itme dilleri). Henri Pape, çapraz tel ve keçeli çekici buldu. James Thom , ekleme demir çatıyı kurdu.

Bu çalgı, büyük bestecilerin en yakını olmuştur, dolayısıyla bu çalgı için verilen bestelerin sayısı ciltler tutar. “Piyanistler, diğer çalgıları çalanlara nazaran, çıkaracakları sesleri piyano üzerinde hazır bulurlar” gerekçesiyle, küçük yaştan (altı-on) başlayarak, öğrenebilecek çalgılardan birisidir.Hatta günümüzde çok daha küçük yaşlara yönelik piyano eğitimi verilebilmektedir.

Ünlü piyanist Sigismund Thalberg: “Çalarken, sesleri uzatmayı, iyi bir ses çıkarmayı ve ses çıkarırken gerekli olan değişiklikleri yapabilmek için, zorunlu olan ilk şartlardan biri her türlü sertlikten uzak bulunmaktır. Kolda, elde ve parmaklarda yetenekli bir şarkıcının sesinde sahip olduğu incelik ve bükülmeler bulunmalıdır” diyor ve şöyle devam ediyor: “İhmal edemeyeceğimiz bir konu varsa, o da , çalarken vücudun hareketlerinde büyük bir ölçü olmasının; kolları, elleri büyük bir sükunetle yönetmenin, piyanoya çok yüksekten vurmamanın, kendi kendini dinleyebilmenin ve hüküm verebilmenin gerekliliğidir. Genellikle, parmaklarla fazla çalışılmakta, fakat kafa ile yeter derecede çalışılmamaktadır.”

Piyano pedallarının kullanılması hakkında, Antoine Marmontel şöyle diyor : “Pedalları kullanmasına izin verilen öğrencilerin büyük bir kısmı onları usülleri saymak için kullanırlar veya ayaklarını pedalın üzerine basarlar ve bir daha çekmezler. Şüphesiz ki, her ikisi de kusur sayılan bu alışkanlıklara sahip olmamak gerekir. Lavignac ise: “Pedal sanatı ayağın nasıl konulacağını değil, nasıl çekileceğini bilmektir” diyerek, gerekli öğüdü vermiştir.

Anlayacağınız üzere piyano sadece eller ile çalınan bir enstrüman değil, pedalları ile de tekniği küçümsenmeyecek bir enstrümandır.Ama ruhunuzu gerçek anlamda kaptırdıktan ve gönül verdikten sonra sizleri sonsuzluklara ve hayallere uçurur.

Piyano gönlünüzden geçen notaların, parmaklarınız küçük dokunuşları ile can bulduğu bir dünyadır.Benim de sahnede saatlerce gözlerimi kapatarak, siz güzel dinleyicilere müzik sunmanın sebebi budur.

Sizlere kullandığım ve tavsiye edebileceğim birkaç piano modelleri;

Akustik olarak Steinway başta olmak üzere Yamaha C5M Grand Piano .

Dijital olarak Yamaha Clavinova CVP-305 ve Clavia Nord Stage 88.

Sevgili Şebokolikler herşey gönlünüzce, melekler sizinle olsun..

Müzikte yeniden buluşmak dileği ile..

Sevgilerle, Sezgin Alkan ..

Yorum Yaz